İletişim Formu
Psikiyatri
- Depremin psikolojik etkileri
- Depresyon nedir, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıldır?
- Bilişsel Çarpıtmalar(düşünce hataları)
DEPREM ANINI HATIRLATMAK, RUHSAL ÇÖKÜNTÜ SEBEBİ!
Depremin psikolojik izleri ilaç ve psikoterapi ile silinebilir!
Psikiyatrist Uz. Dr Şakir Özdemir, yaşanan deprem felaketi sonrası yaşanabilecek psikolojik hastalıklar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. OFM Antalya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Şakir Özdemir, deprem anını yeniden yaşıyormuş gibi tekrar tekrar hatırlamanın, “ani irkilme, korku,kaygı ve endişe, uykusuzluk, kabus görme,moralsizlik, keyifsizlik, yalnızlık, umutsuzluk, çaresizlik hissi” gibi sorunlara neden olduğunu dile getirdi.
ANİ RUHSAL TAHRİBATLAR YARATIYOR
Deprem felaketinin ani fiziksel ve ruhsal tahribatlar yarattığının altını çizen Uz. Dr. Özdemir, “Belirsizlik ve bilinmezlik ruhsal olarak insanların tahammül etmekte, tolere etmekte zorlandığı durumlardır. Deprem aniden ve hızlı gelişen fiziksel ve ruhsal olarak çok ağır tahribatlar yaratabilen doğal bir afettir. Birkaç dakikalık bir süre tüm insan yaşamında çok kısa bir süre olsa da deprem benzeri felaket ve afet durumlarında felâketzede için ruhsal olarak dayanılması, tolere edilmesi güç olan çok uzun bir süredir. Yoğun bir şekilde korku ve çaresizlik hisleri vardır. Yaşamı kendi kontrolünden tamamen çıkmış, kontrol edilemez bir felakete doğru ilerleyen şok ve dehşet hali mevcuttur” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARDA ÖFKE VE SİNİRLİLİK HALİ
Deprem felaketinde en fazla psikolojik değişimlerin çocuklarda meydana geldiğini söyleyen Psikiyatrist Uz. Dr. Şakir Özdemir; çocuklarda sinirlilik, öfke hali ile ortaya çıkan değişimleri şu sözlerle aktardı: “Çocuklar için bu tür felaketlerin ruhsal etkileri daha şiddetli ve uzun süreli travmatik etkilere neden olabilir. Çocuklar duruma anlam vermekte, anlamlandırmakta erişkinlere göre daha fazla güçlük çekerler. Korku ve çaresizlik hisleri daha derin olabilir. Felaketin yıkıcı etkilerinin geçtiği aylar sonrasındaki dönemlerde bile travmatik ruhsal belirtiler gösterebilirler. Örneğin; tuvalet eğitimi, becerisini kazanmış 6-7 yaşlarındaki bir çocuğun tekrar altına kaçırmaya başlaması gibi. Sinirlilik, öfke ve ağlama nöbetleri, ani irkilme, uyku sorunları gibi belirtiler gösterebilirler”
“UMUTSUZLUĞU GİDERMEK ÖNEMLİDİR”
OFM Antalya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Şakir Özdemir, deprem ve benzeri felaketlerin ruhsal etkilerinin ilaç tedavisi ve psikoterapi ile tedavi edilebileceğini söyledi. Uz. Dr. Özdemir; “Deprem ve benzeri felaketlerin ruhsal etkileri; Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklara neden olabilir. Deprem anını yeniden yaşıyormuş gibi tekrar tekrar hatırlama, ani irkilmeler, korku, kaygı ve endişe, uykusuzluk, kabus görme, moralsizlik, keyifsizlik, yalnızlık, umutsuzluk, çaresizlik hissi gibi duygu, düşünce ve davranışları olabilir. Bu rahatsızlıklıların tedavileri ilaç tedavisi ve psikoterapi ile mümkündür. Deprem ve benzeri felaketi yaşamış bir bireye yapılması gereken en önemli şey; anlaşıldığını, yalnız olmadığını, çaresiz olmadığını samimi bir şekilde hissettirmektir. Kendisini güvende hissettirmek önemlidir. Umutsuzluğunu gidermek önemlidir. Sosyal destek önemlidir. Devletin ilgili birimlerinin felaketzede bireylerin ruhsal ve fiziki şartlarını, gereksinimlerini günümüz için ve gelecekleri için, kendilerini umutlu ve güvende hissedecek bir biçimde düzenlemesi, organize etmesi çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Depresyon; moralsizlik, keyifsizlik, isteksizlik, yaşamdan keyif alamama gibi şikayetlerle seyreden tıbbi bir rahatsızlıktır. Depresyon günlük, geçici bir moralsizlik ve keyifsizlik hali değildir. En az 2 hafta süren çökkün bir ruh haliyle birlikte bireyin işlevselliğini de olumsuz yönde etkileyen önemli bir ruh sağlığı sorunudur.
Depresyon Belirtileri:
Mutsuzluk , keyifsizlik, hayattan zevk alamama, içine kapanıklık, kendini boşlukta hissetme.
Yoğun değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları.
Dikkat ve konsantrasyon bozukluğu.
Çabuk sinirlenme ve tepki gösterme, öfke kontrol sorunları.
Önceden keyif alarak yapılan etkinliklere karşı ilgisizlik ve keyif alamama.
İştah sorunları (iştah artması veya azalması, kilo artışı veya azalması).
Gerginlik, huzursuzluk, endişe.
Baş ağrısı, karın ağrısı, kas ağrısı ve yaygın genel vücut ağrıları.
Ölüm ve intihar düşünceleri.
Uykusuzluk veya fazla uyuma.
Yorgunluk, halsizlik ve enerji azlığı.
Hareketlerde yavaşlama.
Depresyon için risk faktörleri:
Önemli yaşam olayları ve stres etkenleri
Kişilik yapısı
Genetik faktörler
Erken ebeveyn kaybı
Alkol ve madde kötüye kullanımı
Ayrı yaşama, boşanmış olma
Geçirilmiş depresyon hikayesi
Tıbbi hastalıklar
Bazı ilaçlar
Depresyon Tedavisi:
Depresyon tedavisinde ilaç tedavileri ve psikoterapiler etkindir. Bu tedavilere ek olarak depresyonu olan bireye sosyal destek sağlanması önemlidir.
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin gerçekliği yanlış ve hatalı algılamasına neden olan abartılı ve mantıklı olmayan düşünce kalıplarıdır.
Birey kendisini ve çevresini işlevsel olmayan bu düşünce kalıpları ile değerlendirir ve şekillendirir. Kendisi ve çevresi ile olan ilişkisi bilişsel çarpıtmaları nedeniyle olumsuz yönde etkilenir ve sıkıntı yaşayabilir.
Bilişsel çarpıtma türleri nelerdir?
1-Aşırı genelleme:Yaşanan olumsuz bir olaydan yola çıkarak genelleme yapmak.
2-Kişiselleştirme:Bireyin kendisi ile pek ilgisi olmayan olaylar ve durumları kendi üzerine alınması.
3-Felaketleştirme:Olasılıkları hesaba katmaksızın geleceği hep olumsuz olarak değerlendirme.
4-Zihin okuma:Karşısındaki insanın kendisiyle ilgili ne düşündüğünü bildiğini sanma.
5-Etiketleme:Bireyin yeterli kanıtlar olmadan kendisini ve başka insanları olumsuz ve uygun olmayan biçimde değerlendirmesi.
7-Keyfi çıkarsama:Gerçekçi ve yeterli kanıtlar olmadan belli bir sonuca ulaşmak.
8-Seçici soyutlama: Yaşanan bir olayın ya da durumun bütününü değerlendirme yerine bir parçasına göre değerlendirme.
9-Büyütme ve küçültme: Olumsuz bir olayı olduğundan daha olumsuz gibi değerlendirme olumlu bir olayı olduğundan daha önemsiz gibi değerlendirme.
10- Olmalı (-meli, malı...)biçiminde düşünme Psikiyatrist Dr. Şakir Özdemir
Uzman Dr. Şakir Özdemir
Uzman Dr. Şakir Özdemir
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Uzmanlık : İstanbul Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Özel OFM Hastanesi
Görev Yaptığı Bölüm : Psikiyatri
Eğitim :Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
E-Mail : sakir.ozdemir@ofmantalya.com
Bildiği Yabancı Diller : İngilizce
- 2008-2010 BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ PROF. DR. MEHMET ZİHNİ SUNGUR
- 2008-2010 DİNAMİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİ PROF. DR. DOĞAN ŞAHİN
- 2008-2010 CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI TERAPİSİ CETAD MODÜL 1-2-3 SUPERVİZYON (8 HAFTA)
- 2017 ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI EĞİTİMİ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI
- Depresyon
- Panik Bozukluklar
- Obsesif Kompulsif Bozukluklar
- Kişilik Bozuklukları
- Sosyal Fobi
- Cinsel İşlev Bozuklukları
- Duygudurum Bozuklukları
- Şizofreni
- TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
- TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ
Panik Bozukluk, Panik Atak
Anksiyete bozukluğu, kaygı bozukluğu olarak da adlandırılır. Belirli bir oranda kaygı her insanın yaşayabileceği ve hissedebileceği olağan bir durumdur.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıldır?
Anksiyete bozukluğu, kaygı bozukluğu olarak da adlandırılır. Belirli bir oranda kaygı her insanın yaşayabileceği ve hissedebileceği olağan bir durumdur.