Deri, yaşlanma belirtilerinin ilk olarak ortaya çıktığı organdır ve deri yaşlanması kaçınılmaz bir süreçtir. Bu sürecin gelişiminde genetik,metabolik,endokrin faktörler ve ULTRAVİYOLE rol oynamaktadır.
Deri yaşlanmasında önemli rol oynayan ultraviyole ışınları; UVA,UVB ve UVC olmak üzere 3’e ayrılır. UVC ışınları yeryüzüne ulaşmazken, yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının %5-10 kadarını UVB oluşturur. Güneş yanığı gelişiminde ve deride melanin sentezini uyarmada en etkili olan UVB’ dir. Yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının %90-95’i ise UVA’dır. Enerjisi düşüktür ama uzun süren maruziyetle derinin erken yaşlanması ve melanom tipi deri kanserlerinin oluşumunda etkilidir.
Deride ultraviyole ışınlarına karşı korumayı sağlayan doğal koruma faktörleri vardır. Ancak özellikle açık tenli kişilerde doğal koruma mekanizmaları yetersiz kalır. Bu sebeple güneşten koruyucu yöntemlere başvurmak gerekir.
Güneş koruyucu ajanların kullanımı
Güneş koruyucu ürünler yapılarına göre kimyasal ve fiziksel güneş koruyucular olmak üzere ikiye ayrılır. Kimyasal güneş koruyucular UV ışınlarını absorbe eder. Kimyasal koruyucular arasında UVB’yi absorbe edebilme özelliği olanlar; PABA ve türevleri,sinnamatlar,salisilatlar,otokrilen,ensilizol ve kamfur deriveleri, UVA’yı. absorbe edenler; Benzofenon deriveleri,antralinat deriveleri,avobenzon (parsol 1789) ve meroxyl SX’ dir.
Fiziksel güneş koruyucular, UV ışınlarını dağıtır ve yansıtır. Talk, magnezyum oksit, kaolin, ferröz sülfat, baryum sülfat, çinko ve titanyum oksit fiziksel koruyuculardır.
Güneş koruyucu ürünlerin üzerinde yer alan güneş koruma faktörü( SPF ) UVB korunmasını 2 ie 50+ arasında değerlendirmiştir. Buna göre:
SPF2- < 15 = Düşük SPF15- < 30 = Orta SPF30- < 50 = Yüksek SPF50 + = En yüksek koruma sağlar. Güneş koruyucuların üzerinde, ürünün UVA koruma dereceside yer alması gerekmektedir. UVA korunmasıda bir yıldız ile dört yıldız arasında değerlendirilir. Güneş koruyucu ajanların kullanımında ideal olan santimetrekareye 2 mg ürün kullanılmasıdır, ancak bu durum pratikte mümkün olmamaktadır. En iyi koruma için güneşe maruziyetten 20-30 dakika önce ürünün kullanılması gereklidir ve gün içerisinde 3-4 saatlik aralıklarla tekrarlanmalıdır. Suya dayanıklı ürünler (water resistant) suyla 40 dakikalık temas sonrası SPF düzeyini kaybetmeyen ürünlerdir. Sonuç olarak ideal bir güneş koruyucu ürün UVA ve UVB’ye karşı eşit etkide koruma sağlayabilmeli, ışığa ve suya dayanıklı olmalı, toksik olmamalıdır. Güneşten koruyucu giysilerin kullanımı
Giysinin güneşten koruyucu özelliğinin belirlenmesinde kumaşın cinsi, dokuma sıklığı, rengi önem taşır. Naylon ve polyester gibi sentetik giysiler pamuklu giysilere oranla UV ışınlarını daha az geçirirler. Likralı kıyafetler çok gergin olmadığı sürece UV’den %100 koruyucu özellik gösterir. Islak kumaşların güneşten koruyucu özellikleri azalır. Şapka,şemsiye ve gözlük kullanımı baş-boyun bölgesinin korunmasında önemlidir.
Antioksidan ajanların kullanımı
Günümüzde antioksidan ajanların ( C ve E vitamini, selenyum, koenzim Q, çinko
beta karoten ve bioflavonoidler,yeşil çay) kullanımı güneşten korunmada önem kazanmıştır.
Yaşlanma belirtileri geliştiğinde çeşitli yerel ilaçlar, kimyasal peeling, botulinum toksin, PRP, lazer ve dolgu maddeleri gibi tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir.