Prostat organı, tüm erkeklerde doğumdan itibaren bulunan ve idrar torbası çıkımında idrar yolunu çepeçevre saran önemli bir yapıdır. Özellikle elli yaş ve sonrasında ortaya çıkan iyi huylu prostat büyümesi (benign prostat hiperplazisi), yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyerek, prostat belirtileri arasında sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, geceleri idrara kalkma ve mesanenin tam boşalmadığı hissini beraberinde getirir.
Geleneksel tedavi yöntemlerinde, medikal çözümlerin kalıcı etki sağlamaması ve cerrahi tekniklerin gelişmesiyle birlikte, günümüzde Antalya prostat tedavisinde operasyonların tercih edildiği görülmektedir. Cerrahi müdahaleler kapsamında, açık ve kapalı operasyon teknikleri kullanılırken; daha küçük prostat hacimleri için (60 ml ve altı) kapalı yöntemler, büyük hacimler için ise açık cerrahi yöntemler uygulanmaktaydı. Ancak, kapalı operasyonların da bazı dezavantajları bulunmaktadır: az da olsa kanama riski, üç günlük hastanede kalış süresi ve operasyon süresinin kısa tutulması gerekliliği gibi kısıtlamalar, özellikle büyük prostat hacimleri için ideal olmamaktadır.
Son yıllarda, plazmakinetik yöntem ile gerçekleştirilen kapalı prostat ameliyatları, lazer yöntemlerine kıyasla üstün özellikler sunmaktadır. Bu yöntem sayesinde;
-
Operasyon süresi kısalmakta,
-
Kanama riski neredeyse ortadan kalkmakta,
-
Hastanede kalış süresi yalnızca bir gece ile sınırlanmakta,
-
Sondalı kalma süresi 24 saatten kısa tutulmaktadır.
Plazmakinetik yöntemde kullanılan elektrot ucunda 5000 dereceye varan ısıda oluşan plazma, kanama kontrolünü otomatik ve kesin biçimde sağlayarak, cerrahın daha hızlı ve etkili bir operasyon gerçekleştirmesine olanak tanır. Ayrıca, dokunun hızlıca uzaklaştırılması sayesinde operasyon sonrası bakım da oldukça kolaylaşır; ameliyat sonrası sabah sondanın alınarak hastanın evine gönderilmesi mümkün hale gelir. Bu avantajlarıyla, plazmakinetik yöntem, cerrahi müdahalede büyük prostat hacimlerinin bile kısa sürede kapalı tekniklerle alınmasını sağlar.
Plazmakinetik yöntemin öne çıkan diğer avantajları şunlardır:
-
Antalya prostat tedavisinde hastanın başvurduğu gün işlem yapılabilmesi,
-
Operasyon sonrası rahatsızlıkların çok az olması,
-
Sondalı kalma süresinin 24 saatten kısa tutulması,
-
Yan etkilerin düşük olması ve hızlı iyileşme,
-
Uzun süreli operasyon faydalarının hemen alınabilmesi,
-
Prostat nedeniyle sürekli ilaç kullanımının gerekmemesi,
-
Sertleşme bozukluklarının %5’in altında seyretmesi,
-
İdrar kaçırma ve idrar yolunda darlık gelişme riskinin, geleneksel kapalı operasyonlara göre yarı oranında olması.
Bu yenilikçi teknik, modern tıbbın sunduğu çözümlerle, Antalya prostat hastalarına daha güvenli, konforlu ve etkili bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Hem hasta konforunun artırılması hem de komplikasyon risklerinin minimize edilmesi açısından plazmakinetik yöntemin tercih edilmesi, günümüz cerrahisinin önemli adımlarındandır.